20- Arapçada Fiile Benzeyen Harfler / Arapça Gramer Dersleri

SIFIRDAN ARAPÇA DERSLERİ / FİİLE BENZEYEN HARFLER

Sıfırdan Arapça derslerinin bu dersinde, fiile benzeyen harfler konusunu işleyeceğiz. Arapça dilindeinne ve benzerleri” olarak anılan altı harf, isim cümlesinin başına gelir. Mübteda, o harfin “ismi”; haber de o harfin “haberi” olur. İsmini nasb, haberini de ref eder. Birazdan bu kaideleri örnek cümlelerde görerek pekiştireceksiniz. Şimdi, Arapça dilinde “inne ve benzerleri” diye anılan fiile benzeyen harfleri öğrenelim:

Arapça dilinde fiile benzeyen harfler şunlardır:

اِنَّ  : Şüphesiz, gerçekten, muhakkak

 أَنَّ : olduğunu, -dığını

كَأَنَّ: sanki

لكِنَّ : Fakat

لَيْتَ : Keşke

لَعَلَّ : Umulur ki, belki…

Bunlar birer harf kabul edilir. Çünkü tek başlarına anlamları yoktur. Şimdi sırasıyla bu altı harfi inceleyelim:
 
“İnne”: Cümleye te’kid yani pekiştirme manası verir ve cümle başında bulunur. Mesela: اَلْبَيْتُ وَاسِعٌ

“Ev geniştir” manasındadır. Bu cümleyi “inne” ile ifade edecek olsak, اِنَّ اَلْبَيْتَ وَاسِعٌ deriz. Mana da: “Şüphesiz ev geniştir” manasına gelir. Cümlelerimizin tahlilini de şu şekilde görelim:

اَلْبَيْتُ وَاسِعٌ cümlesinde, “elbeytü” mübteda; “vaasiun” ise haberdir. اِنَّ اَلْبَيْتَ وَاسِعٌ dediğimizde ise, “elbeyte” innenin ismi; “vaasiun” da innenin haberi olur. Gördüğünüz gibi, innenin ismi olan “elbeyt” kelimesi mansubtur. Yani harekesi üstündür. “vaasiun” kelimesi ise merfudur, yani harekesi dammedir… Demek inne, isim cümlesinin başına gelir. Cümlenin başına geldiğinde de, mübteda innenin ismi, haber de innenin haberi olur. Mübteda mansub olurken, haber merfu olur.

                اَلْبَيْتُ  وَاسِعٌ

                haber  mübteda

                 merfu  merfu

               اِنَّ  اَلْبَيْتَ  وَاسِعٌ

          اِنَّ nin haber  اِنَّ nin ismi

               merfu          mansub

 Şimdi de tesniyeye bir örnek verelim:  اَلْبَيْتَانِ وَاسِعَانِ “İki ev geniştir” manasındadır. Bu cümleyi “inne” ile ifade edecek olsak, اِنَّ اَلْبَيْتَيْنِ وَاسِعَانِ deriz. Mana da: “Şüphesiz iki ev geniştir” şeklinde olur. Cümlelerimizin tahlilini de şu şekilde görelim:

اَلْبَيْتَانِ وَاسِعَانِ cümlesinde, “elbeytaani” mübteda; “vaasiaani” ise haberdir. Mübteda ve haber merfudur. Hatırlayacağınız üzere, tesniyede ref alameti elif idi…  اِنَّ اَلْبَيْتَيْنِ وَاسِعَانِ dediğimizde ise, “elbeyteyni” innenin ismi; “vaasiaani” de innenin haberi olur. Gördüğünüz gibi, innenin ismi olan “elbeyteyni” kelimesi mansubtur. Tesniyede nasb alameti “cezimli ye” idi.  “vaasiaani” kelimesi ise merfudur, tesniyede ref alemeti elif idi. Bu bilgileri “irab” dersinde öğrenmiştiniz. 

Şimdi, “inne ile” ilgili kaideleri bir daha tekrar edelim:

1- “inne” isim cümlesinin başına gelir.

2- Cümleyi te’kid eder ve manayı pekiştirir.

3- Cümlenin başına geldiğinde, “mübteda” innenin ismi, “haber” de innenin haberi olur.

4- Mübteda mansub olurken, haber merfu olur.

İki örnekte bu 4 kaideyi gördük. Müfred ve tesniyeye ait örnekleri inceledik. Şimdi de cem durumuna ait bir örnek verelim:

Mesela: اَلْمُهَنْدِسُونَ نَاجِحُونَ “Mühendisler başarılıdır.” manasındadır. Bu cümleyi “inne” ile ifade edecek olsak, اِنَّ اَلْمُهَنْدِسِينَ نَاجِحُونَ deriz. Mana da: “Şüphesiz mühendisler başarılıdır.” olur. Cümlelerimizin tahlilini de şu şekilde görelim:

اَلْمُهَنْدِسُونَ نَاجِحُونَ cümlesinde, “elmühendisûûne” mübteda; “naacihuune” ise haberdir. Mübteda ve haber merfudur. Hatırlayacağınız üzere, cem-i müzekker-i salimde ref alameti “vav” idi.

  اِنَّ اَلْمُهَنْدِسِينَ نَاجِحُونَ dediğimizde ise, “el-mühendisiine” innenin ismi; “naacihuune” da innenin haberi olur. Gördüğünüz gibi, innenin ismi olan “el-mühendisiine” kelimesi mansubtur. Cem-i müzekker-i salimde nasb alameti “harekesiz ye” idi. “naacihuune” kelimesi ise merfudur, cem-i müzekker-i salimde ref alameti “vav” idi.

Buna göre, “inne ile” ilgili kaideleri bir daha tekrar edelim:

1- “inne” isim cümlesinin başına gelir.

2- Cümleyi te’kid eder ve manayı pekiştirir.

3- Cümlenin başına geldiğinde, “mübteda” innenin ismi, “haber” de innenin haberi olur.

4- Mübteda mansub olurken, haber merfu olur.

Üç örnekte bu 4 kaideyi gördük. Müfrede, tesniyeye ve cem’iye ait örnekleri beraber inceledik. Şimdi de Kuran’ı Kerimde “inne”nin geçtiği bazı yerlere bakarak “innenin” özelliklerini pekiştirelim:

    إِنَّ الدِّينَ عِنْدَ اللَّهِ اْلاِسْلاَمُ   Şüphesiz Allah katında din İslam’dır. (Ali İmran 19)

 إِنَّ nin haberi     إِنَّ nin ismi

   إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا Şüphesiz Allah bütün günahları bağışlar. (Zümer 53)

                      إِنَّ nin      إِنَّ nin 

                       haberi       ismi

  إِنَّ اللَّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ Şüphesiz Allah hesabı çabuk olandır. (Ali İmran 199)

      إِنَّ nin haberi   إِنَّ nin ismi

   إِنَّ اللَّهَ لاَ يُحِبُّ مَنْ كَانَ مُخْتَالاً فَخُورًا Şüphesiz Allah kibirlenen ve övünen kimseyi sevmez. (Nisa 36)                          

                              إِنَّ nin haberi   إِنَّ nin ismi

    أَلاَ إِنَّ أَوْلِيَاءَ اللَّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ 

                               إِنَّ nin haberi      إِنَّ nin ismi

Dikkat edin! Şüphesiz Allah'ın dostları üzerine ne korku vardır, ne de onlar mahzun olurlar. (Yunus 62)

Sıfırdan Arapça derslerinden fiile benzeyen harfler konusunun bu bölümüne kadar, fiile benzeyen 6 harfin hangi harfler olduğunu öğrendik ve bu 6 harften “inne”yi inceledik. Şimdi 2. Harfe, “enne” ye geçiyoruz.

 Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!!

 “enne”, te’kid yani pekiştirme harfidir. “enne” cümle başında gelmez. İsim cümlesinin manasını masdara çevirir. “enne” tercüme edilirken; “-olduğunu, -dığını” olarak tercüme edilir. Şimdi, örnek cümleleri inceleyerek “enne”nin özelliklerini pekiştirelim:

Mesela: رَأَيْتُ أَنَّ الْبَيْتَ وَاسِعٌ cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Evin geniş olduğunu gördüm.” şeklinde tercüme edilir. Gördüğünüz gibi, “enne”ye “-olduğunu” olarak mana verilmiştir. Bu cümlede, “elbeyt” kelimesi ennenin ismidir. “vaasiûn” kelimesi ise ennenin haberidir. Görüldüğü gibi, enne ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir.

Şimdi de tesniyeye ait bir örnek verelim: اَلْغُرْفَتَانِ نَظِيفَتَانِ  “İki oda temizdir.” manasındadır.   أَعْلَمُ أَنَّ الْغُرْفَتَيْنِ نَظِيفَتَانِ dediğimizde ise, cümlemiz: “İki odanın temiz olduğunu biliyorum” şeklinde tercüme edilir. Gördüğünüz gibi, “enne”ye “-olduğunu” olarak mana verilmiştir. Bu cümlede, “elgurfeteyni” kelimesi ennenin ismidir. “naziifetaani” kelimesi ise ennenin haberidir. Görüldüğü gibi, enne ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Bildiğiniz gibi, tesniyede nasb alameti “cezimli ye”, ref alameti ise eliftir.  

 Şimdi de cem’iye ait bir örnek verelim: اَلْمُعَلِّمُونَ فِى الْمَدْرَسَةِ “Öğretmenler okuldadır.” manasındadır. هَلْ تَعْلَمُ أَنَّ اَلْمُعَلِّمِينَ فِى الْمَدْرَسَةِ dediğimizde ise, cümlemiz: “Öğretmenlerin okulda olduğunu biliyor musun?” şeklinde tercüme edilir. Gördüğünüz gibi, “enne”ye “-olduğunu” olarak mana verilmiştir. Bu cümlede, “muallimiine” ennenin ismidir. “fi-l medreseti” ise ennenin haberidir. Görüldüğü gibi, enne ismini nasb etmiştir. Bildiğiniz gibi, cem’ide nasb alameti harekesi ye’dir. Ve yine inne haberini ref etmiştir. Ref alametini burada açıkça göremeyiz. Konum itibariyle merfudur.

Şimdi, “enne ile” ilgili kaideleri bir daha tekrar edelim:

1- “enne” cümlenin başına gelmez.

2- Cümleyi te’kid eder ve manayı pekiştirir.

3- “enne”, “olduğunu, -duğunu” olarak tercüme edilir.

4- “enne”nin  ismi, “mansub” ; “enne”nin haberi de merfu olur.

Şimdi de Kuran’ı Kerimde “enne”nin geçtiği bazı yerlere bakarak “ennenin” özelliklerini pekiştirelim:

أَلَمْ تَرَ أَنَّ اللَّهَ يُولِجُ اللَّيْلَ فِى النَّهَارِ وَيُولِجُ النَّهَارَ فِى اللَّيْلِ  Allah’ın geceyi gündüze, gündüzü de geceye soktuğunu görmedin mi? (Lokman 29)

أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِى السَّمَاوَاتِ وَمَا فِى اْلأَرْضِ  Allah’ın göklerde ve yerde olanı sizin hizmetinize verdiğini görmediniz mi? (Lokman 20)

وَاعْلَمُوا أَنَّكُمْ مُلاَقُوهُ  O’na (Allah’a) kavuşacağınızı bilin! (Bakara 223)

وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٌ  Allah’ın işiten ve bilen olduğunu bilin! (Bakara 244)

 Fiile benzeyen harflerden “enne”yi de öğrendik ve örnek cümle ve ayetleri tahlil ettik. Şimdi 3. Harfe, “keenne” ye geçiyoruz.


keenne” teşbih yani benzetme harfidir. “Gibi, sanki” manalarına gelir. Şimdi, örnek cümleleri inceleyerek “keenne”nin manasını ve özelliklerini pekiştirelim:

Mesela:  كَأَنَّ الطَّائِرَةَ طَيْرٌ cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Uçak kuş gibidir.” şeklinde tercüme edilir. Gördüğünüz gibi, “keenne” ye –gibi manası verilmiştir. Bu cümlede, “uçak” manasındaki الطَّائِرَةَ  kelimesi, “keenne”nin ismidir. Kuş manasındaki “tayrun” kelimesi ise “keennenin” haberidir. Görüldüğü gibi, keenne ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Cümlemize kırık mana verecek olsak şöyle veririz: كَأَنَّ الطَّائِرَةَ uçak, sanki gibidir. Uçak ne sanki gibidir? طَيْرٌ Kuş gibidir.  كَأَنَّ الطَّائِرَةَ طَيْرٌ: “Uçak kuş gibidir.”

Şimdi de tesniyeye ait bir örnek verelim: اَلْهِرَّانِ أَسَدَانِ  “İki kedi aslandır.” manasındadır.  كَاَنَّ اَلْهِرَّيْنِ أَسَدَانِ dediğimizde ise, cümlemiz: “Sanki iki kedi aslan gibi.” şeklinde tercüme edilir. Gördüğünüz gibi, “keenne”ye, “sanki, gibi” manası verilmiştir. Bu cümlede, “hirreyni” kelimesi keenne’nin ismidir. “esedaani” kelimesi ise keenne’nin haberidir. Görüldüğü gibi, keenne ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Bildiğiniz gibi, tesniyede nasb alameti “cezimli ye”, ref alameti ise eliftir.  Cümlemize kırık mana verecek olsak şöyle veririz: كَاَنَّ اَلْهِرَّيْنِ iki kedi, sanki gibidir. İki kedi ne sanki gibidir? أَسَدَانِ iki aslan gibidir.  كَاَنَّ اَلْهِرَّيْنِ أَسَدَانِ: “Sanki iki kedi aslan gibi.”

Şimdi de cem’iye ait bir örnek verelim: كَاَنَّ الْمُعَلِّمَاتِ اُمَّهَاتٌ  “Hanım öğretmenler anne gibidir.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “keenne”ye, “gibi” manası verilmiştir. Bu cümlede, “elmuallimaati” keenne’nin ismidir. “ümmühaatün” ise keenne’nin haberidir. Görüldüğü gibi, keenne ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Bildiğiniz gibi, cem-i müennes-i salimde nasb alameti esredir. 

Şimdi, “keenne ile” ilgili kaideleri bir daha tekrar edelim:

1- “keenne” diğer harfler gibi isim cümlesinin başında gelir.

2- “keenne”nin ismi, “mansub” ; haberi de merfu olur. Bu iki kaide, fiile benzeyen bütün harfler için geçerlidir. Bu kaideleri her bir harfte tekrar etme sebebimiz, bilgiyi pekiştirmek içindir.

3- “keenne” teşbih yani benzetme harfidir. -sanki, gibi manalarına gelir.

Şimdi de Kuran’ı Kerimde “keenne”nin geçtiği bazı yerlere bakarak “keennenin” özelliklerini pekiştirelim: 

كَأَنَّهُنَّ الْيَاقُوتُ وَالْمَرْجَانُ  Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler. (Rahman 58)

كَأَنَّهُمْ لاَ يَعْلَمُونَ Sanki onlar bilmiyorlar. (Bakara 101)

يَسْأَلُونَكَ كَأَنَّكَ حَفِيٌّ عَنْهَا  Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. (Araf 187)

كَأَنَّهُ وَلِيٌّ حَمِيمٌ Sanki o samimi bir dost gibidir. (Fussilet 34)

Fiile benzeyen harflerden “keenne”yi de öğrendik ve örnek cümle ve ayetleri tahlil ettik. Şimdi 4. Harfe, “laakinne”ye geçiyoruz.

 Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!!

 “laakinne” istidrak yani düzeltme harfidir. “Ama, fakat, ancak” manalarına gelir. Şimdi, örnek cümleleri inceleyerek “laakinne”nin manasını ve özelliklerini pekiştirelim:

Mesela:  اَلْبَيْتُ وَاسِعٌ لكِنَّ الْحَدِيقَةَ صَغِيرَةٌ cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Ev geniş, ama bahçe küçüktür.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “laakinne”ye “ama” manası verilmiştir. Bu cümlede, “bahçe” manasındaki “elhadiikate” kelimesi “laakinne”nin ismidir. “küçük” manasındaki “sagiiretün” kelimesi ise “laakine”nin haberidir. Görüldüğü gibi, “laakinne” ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. 

Şimdi de tesniyeye ait bir örnek verelim: أَبِى مُهَنْدِسٌ ، لكِنَّ أَحْمَدَ وَ كَرِيمًا طَبِيبَانِ  cümlesi: “Babam mühendis, fakat Ahmed ve Kerim doktor.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “laakinne”ye, “fakat” manası verilmiştir. Bu cümlede, “ahmede ve kerimen” laakinne’nin ismidir. “tabiibaani” ise laakinne’nin haberidir. laakinne, ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Tesniyede ref alameti eliftir.

Şimdi de cem’iye ait bir örnek verelim: فَاطِمَةُ طَوِيلَةٌ ، لكِنَّ زَيْنَبَ وَ مَرْيَمَ وَ كَرِيمَةَ قَصِيرَاتٌ   cümlesi: “Fatma uzundur, fakat Zeynep, Meryem ve Kerime kısadır.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “laakinne”ye, “fakat” manası verilmiştir. Bu cümlede, “zeynebe ve  meryeme ve keriimete” laakinne’nin ismidir. “kasiiraatün” ise laakinne’nin haberidir. laakinne ismini nasb etmiş, haberini ref etmiştir. 

Şimdi, “laakinne” ile ilgili kaideleri bir daha tekrar edelim:

1- “laakinne” diğer harfler gibi isim cümlesinin başında gelir.

2- “laakinne”nin ismi, “mansub” ; haberi de merfu olur. Bu iki kaide, fiile benzeyen bütün harfler için geçerlidir.

3- “laakinne” düzeltme harfidir. -ama, fakat, ancak manalarına gelir. 

Fiile benzeyen harflerden “laakinne”yi de öğrendik ve örnek cümlelerde tahlil ettik. Şimdi 5. Harfe, “leyte”ye geçiyoruz.

 “leyte” temenni yani umma harfidir. “Keşke, olsa” manalarına gelir. Olma ihtimali olmayan ya da olması çok zor olan durumlar için kullanılır. Şimdi, örnek cümleleri inceleyerek “leyte”nin manasını ve özelliklerini pekiştirelim:

Mesela:  لَيْتَ الْبَيْتَ قَصْرٌ cümlesini tahlil edelim. Cümlemiz: “Keşke ev saray olsa.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “leyte”ye “keşke” manası verilmiştir. Bu cümlede, “ev” manasındaki “elbeyt” kelimesi “leyte”nin ismidir. “saray” manasındaki “kasrun” kelimesi ise “leyte”nin haberidir. Görüldüğü gibi, “leyte” ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Cümlemize kırık mana verecek olursak: لَيْتَ الْبَيْتَ ev keşke olsa; ev keşke ne olsa? قَصْرٌ saray olsa.

Şimdi de tesniyeye ait bir örnek verelim: لَيْتَ الشَّارِعَيْنِ وَاسِعَانِ  cümlesi: “Keşke iki cadde geniş olsa.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “leyte”ye, “keşke” manası verilmiştir. Bu cümlede, الشَّارِعَيْنِ  leyte’nin ismidir. وَاسِعَانِ  ise leyte’nin haberidir. leyte, ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Tesniyede nasb alameti cezimli ye; ref alameti ise eliftir.

Şimdi de cem’iye ait bir örnek verelim: لَيْتَ الْأَطِبَّاءَ فِى الْمُسْتَشْفَى  cümlesi: “Keşke doktorlar hastanede olsa” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “leyte”ye, “keşke” manası verilmiştir. Bu cümlede, الْأَطِبَّاءَ  leyte’nin ismidir. فِى الْمُسْتَشْفَى ise leyte’nin haberidir. leyte ismini nasb etmiş, haberini ref etmiştir. Konum itibariyle burada ref alameti gözükmez. 

Şimdi, “leyte” ile ilgili kaideleri bir daha tekrar edelim:

1- “leyte” diğer harfler gibi isim cümlesinin başında gelir.

2- “leyte” ismini “nasb” ; haberini de ref eder. Bu iki kaide, fiile benzeyen bütün harfler için geçerlidir.

3- “leyte” “Keşke, olsa” manalarına gelir. Olma ihtimali olmayan ya da olması çok zor olan durumlar için kullanılır.

Şimdi de Kuran’ı Kerimde “leyte”nin geçtiği bazı ayetlere bakarak “leyte”nin manasını pekiştirelim:

اللَّهَ وَأَطَعْنَا الرَّسُولاَ يَقُولُونَ يَا لَيْتَنَا أَطَعْنَا  Derler ki: “Keşke Allah'a itaat etseydik ve Peygambere itaat etseydik!” (Ahzab 66)

قَالَ الَّذِينَ يُرِيدُونَ الْحَيَاةَ الدُّنيَا يَا لَيْتَ لَنَا مِثْلَ مَا أُوتِيَ قَارُونُ Dünya hayatını isteyenler dediler ki: Keşke Karun’a verilenin bir misli bizim için de olsaydı. (Kasas 79)

Bu ayette لَيْتَ nin haberi, isminden önce gelmiştir.

وَيَقُولُ يَا لَيْتَنِى لَمْ أُشْرِكْ بِرَبِّى أَحَدًا  Ve der ki:  Keşke rabbime hiçbir şeyi ortak koşmasaydım!” (Kehf 42)

قَالَتْ يَا لَيْتَنِى مِتُّ قَبْلَ هَذَا وَكُنْتُ نَسْيًا مَنسِيًّا  Dedi ki: Keşke bundan önce ölseydim ve unutulmuş olsaydım. (Meryem 23)

Fiile benzeyen harflerden “leyte”yi de öğrendik ve örnek cümle ve ayetleri tahlil ettik. Şimdi 6. Harfe, “lealle”ye geçiyoruz.

lealle” terecci yani beklenti harfidir. “Belki, umulur ki” manalarına gelir. Olması muhtemel şeyler için kullanılır. Şimdi, örnek cümleleri inceleyerek “lealle”nin manasını ve özelliklerini pekiştirelim:

Mesela:  لَعَلَّ الرَّجُلَ قَادِمٌ dediğimizde, “Belki adam gelir.” manasına gelir. Gördüğünüz gibi, “lealle”ye “belki” manası verilmiştir. Bu cümlede, “erracule” kelimesi “lealle”nin ismidir. “kaadimun” kelimesi ise “lealle”nin haberidir. Görüldüğü gibi, “lealle” ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir.

Şimdi de tesniyeye ait bir örnek verelim: لَعَلَّ التِّلْمِذَيْنِ مُجْتَهِدَانِ  cümlesi: “Umulur ki iki öğrenci çalışkandır.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “lealle”ye, “umulur ki” manası verilmiştir. Bu cümlede, “ettilmiizeyni” lealle’nin ismidir. “müchetidaani” ise lealle’nin haberidir. lealle, ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir. Tesniyede nasb alameti cezimli ye; ref alameti ise eliftir.

Şimdi de cem’iye ait bir örnek verelim: لَعَلَّ الدُّرُوسَ سَهْلَةٌ  cümlesi: “Belki dersler kolaydır.” manasındadır. Gördüğünüz gibi, “lealle”ye, “belki” manası verilmiştir. Bu cümlede, “edduruuse” lealle’nin ismidir. “sehletün” ise lealle’nin haberidir. lealle, ismini nasb etmiş ve haberini ref etmiştir.

Şimdi, “lealle” ile ilgili kaideleri bir daha tekrar edelim:

1- “lealle” diğer harfler gibi isim cümlesinin başında gelir.

2- “lealle” ismini “nasb” ; haberini de ref eder. Bu iki kaide, fiile benzeyen bütün harfler için geçerlidir.

3- “lealle” “Belki, umulur ki” manalarına gelir. Olması muhtemel şeyler için kullanılır.

Şimdi de Kuran’ı Kerimde “lealle”nin geçtiği bazı ayetlere bakarak “lealle”nin manasını pekiştirelim:

فَاتَّقُوا اللَّهَ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ Allah’tan korkun. Umulur ki şükredersiniz. (Ali İmran 123)

لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ  Umulur ki akledersiniz. (Bakara 73)

 لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ  Belki onlar dönerler. (Ali İmran 72)

لَعَلَّهُمْ يَذَّكَّرُونَ Belki onlar düşünüp ibret alırlar. (Araf 26)

لَعَلَّهُمْ يَتَّقُونَ  Belki onlar sakınırlar. (Araf 164)

Fiile benzeyen harflerden “lealle”yi de öğrendik ve böylece fiile benzeyen harfler konusunu tamamladık. Şimdi, fiile benzeyen harfler ile ilgili sizleri test edelim. Bakalım konuyu ne kadar iyi anladınız. Hazırsanız başlıyoruz.

1- Şu fiillerden hangisi fiile benzeyen harflerden değildir?

A- لَيْسَ     B- لَعَلَّ    C- لَيْتَ   

Doğru cevap A… “Leyse” fiile benzeyen harflerden değildir.

2- “ اِنَّ  ve benzerleri …… cümlesinin başına gelirler.”  cümlesinde boş bırakılan yere şunlardan hangisi gelmelidir?

A- Fiil   B- Hal  C- İsim…

Doğru cevap C, inne ve benzerleri isim cümlesinin başına gelirler.

3- “ اِنَّ  ve benzerlerinin ismi …….. durumunda; haberi ……. durumunda gelir.”  cümlesinde boş bırakılan yere şunlardan hangisi gelmelidir?

A- İsmi cer, haberi nasb 

B- İsmi ref, haberi cer 

C- İsmi nasb, haberi ref…

Doğru cevap C, inne ve benzerlerinin ismi nasb, haberi ref durumunda gelir. 

4- Şunlardan hangisi benzetme edatıdır?

A- اَنَّ     B- كَأَنَّ     C- لكِنَّ   

Doğru cevap B. “keenne” benzetme edatıdır.

5-  اَلْحَدِيقَةُ وَاسِعَةٌ ..... اَشْجَرَهَا قَلِيلَةٌ  “Bahçe geniştir, fakat ağaçları azdır.” cümlesinde boş bırakılan yere şunlardan hangisi gelmelidir?

A- اَنَّ       B- لكِنَّ      C- لَيْتَ   

Doğru cevap B.

 6-  ..... الشَّارِعَ مُزْدَحِمٌ  “Şüphesiz cadde kalabalıktır.” cümlesinde boş bırakılan yere hangi harf gelmelidir?

A- اِنَّ      B- لَعَلَّ      C- كَأَنَّ   

Doğru cevap A. 

7-  ..... الْكِتَابَ صَدِيقٌ  “Kitap arkadaş gibidir.” cümlesinde boş bırakılan yere hangi harf gelmelidir?

A- اَنَّ       B- كَأَنَّ      C- لَيْتَ   

Doğru cevap B. 

8-  ..... زَيْدًا نَاجِحٌ  “Belki Zeyd başarır.” cümlesinde boş bırakılan yere hangi harf gelmelidir?

A- لَعَلَّ         B- اَنَّ      C- لَيْتَ   

Doğru cevap A. 

9-  اَعْلَمُ ..... اللَّهَ رَازِقٌ  “Bildim ki Allah rızık vericidir.” cümlesinde boş bırakılan yere hangi harf gelmelidir?

A- اَنَّ       B- كَأَنَّ      C- لَيْتَ   

Doğru cevap A.

10-  اَلتَّفَّاجُ كَثِيرٌ ..... ثَمَنَهُ مُرْتَفِعٌ  “Elma çoktur, ama fiyatı yüksek.” cümlesinde boş bırakılan yere hangi harf gelmelidir?

A- لَيْتَ     B- كَأَنَّ      C- لكِنَّ         

Doğru cevap C.

Sıfırdan Arapça derslerinden Fiile benzeyen harfler konusunun burada sonuna geldik. Dersi tam manasıyla öğrendiğinizden emin olduğunuzda bir sonraki derse geçebilirsin. Sıfırdan Arapça derslerinde tekrar buluşuncaya kadar Allah’a emanet olun.

 Bu ve bunun gibi birçok gramer dersini kolaylıkla öğrenmek için TIKLAYINIZ!!!